12 Şubat 2009 Perşembe

Syrian Bride / Sınırın iki yakası, ya da bölünmüş hayatlar...

Suriyeli Gelin / The Syrian Bride (2004)

İsrailli yönetmen Eran Riklis tarafından çekilen filmin konusu İsrail tarafından işgal edilen Golan tepelerindeki Dürzî köylerinden birinde geçiyor. Köyde yaşayan Mona isimli bir genç kız, Suriye’deki akrabaları tarafından bulunan bir damat ile evlenecektir. Görücü usulü bile olmayan bir tarz ile tamamen tanıdıklar tarafından aracılık sonucu birbirlerini fotoğrafta görerek evlenmeye karar verirler. Ancak olayın acı tarafı evlendikten sonra Mona, İsrail işgalindeki Golan tepelerine bir daha geri dönemeyecek, ailesini, akrabalarını ve doğduğu toprakları tekrar göremeyecektir.

Film düğün günü sabahı başlıyor. Düğün hazırlıkları yapan kadınların telaşı, ülkesinden ayrılmış ve bir Rus kadın ile evlenmiş olan Hatem bu yüzden babası tarafından reddedilmiştir. Hatem kızkardeşinin düğününü fırsat bilerek Rus eşini ve oğlunu da alarak memleketine dönmüştür. Ancak bu yüzden Dürzi din adamları ve babası tarafından dışlanmıştır. Suriye’de ölen Hafız Esad’ın yerine oğlu iktidar olmuş ve Suriye’ye bağlı olan Dürzîlerde bağlılıklarını sergilemek için gösteri düzenlemektedirler. Mona’nın babası ise yıllarca İsrail hapishanelerinde yatmış ve siyasi olaylara karışmamak üzere şartlı olarak tahliye edilmiştir. Gösteride yer alması gerektiğini düşünen Hammad, gösteriye katılmış ve Polisin dikkatini çekmiştir. Mona’nın ablası Emel ise İsrail üniversitesi tarafından kabul edilmiş ve okula kayıt için davet edilmiştir. Emel eşi ile sorunlar yaşamaktadır. İsrail tarafındaki düğün eğlencelerinden sonra akşamüzerine doğru sınıra doğru yola çıkılır. Yine dış ticaretle uğraşan Mona’nın bir diğer erkek kardeşi de tam bir kazanovadır. Golan tepelerinde bulunduğu süre içinde Birleşmiş Milletler görevlisi ile çıkmıştır. BM görevlisi kadının da o gün görev yaptığı son gündür.

Düğün sonrası sınıra giden aileyi kötü sürprizler beklemektedir. Baba Hammad polis tarafından gözaltına alınmak istenir, yurtdışından gelen Hatem kendisini avukat olarak tanıtarak babasını polisin elinden kurtarır ve babası ile arasındaki buzlar erir. İsrail tarafında pasaporta vurulan damga Suriye tarafında geçerli kabul edilmez ve acılı bekleyiş başlar. BM görevlisi iki sınır arasında mekik dokur ve iş çözümsüzlüğe girdiği anda abla Emel devreye girer ve sorun çözülmüştür. Ancak Suriye tarafında damat henüz gelememiştir. Herkes ümitsizliğe kapılmaktadır…

Film imdb’den aldığı 8, 1 rating notunu kesinlikle hak ediyor. Hikâye ve Bölünmüş Dürzî toplumu çok güzel işlenmiş. Dürzîlerin adetleri, kültürleri ve tavırları beyazperdeye başarıyla yansıtılmış. Mona canlandırdığı karakteri başarıyla yansıtmış.

Yönetmen bir söyleşisinde filmi çekerken üç amacı olduğunu belirtmiş,

• Birincisi Dürzîleri konu alan bir film yapmak. Dürzîlerin toplumsal yaşamlarından kültürel kodlar film içerisinde çok güzel işlenmiş.

• İkincisi işgal nedeniyle yaşanan sorunlara işaret etmek. İnsanların sınırın karşı tarafındaki akrabaları ile megafonlarla bağırarak haberleşmeleri, sınır memurlarının birbirlerine hiçbir şekilde yardımcı olmamaları altı kalın çizgilerle çizili olarak vurgulanmış.

• Üçüncüsü de Dürzî kadınların yaşadığı baskıyı işlemek. Emel karakteri üzerinden irdelenmiş. Emel’in filmin sonuna doğru eşine itirazlarda bulunması ve bunun üzerine eşinin rahatsızlanması ve adeta kadınlara akıl verilmesi kurnazca kurgulanmış.

Ve böylece film her üçünde de başarılı olmuş. Sağlam bir hikâyeye sahip, günümüz modern toplumlarının pek çoğunda örneği görülen bir konuya değinen sosyal içerikli bir film ortaya çıkmış. Suriyeli Gelin geçtiğimiz yıl Montreal festivalinde en iyi film, izleyici ödülü, Fipresci ödülü ve Ekümenik ödüllerini aldı, ayrıca 2004 yılında katıldığı festivallerden birçok ödülle döndü.

Filmin özgün web sayfasına http://www.syrianbride.com/english.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder