3 Mart 2009 Salı

BenX


Adını Flamanca’da “Ben bir HİÇim” manasına bir deyimden alıyormuş. Hiçlik, hiçbir şey olmak nasıl tanımlanabilir ki? Bunu izleyicilere nasıl tarif edebilir, bu duyguyu kendileri yaşıyormuşçasına nasıl hissettirebilirsiniz ki? Etrafınızda çevrenizde gördünüz mü böyle birini? Ya da bu tip bir insan dikkatinizi çekti mi? Son derece etkileyici bir film ortaya çıkarmış hem hikâyenin yazarı, hem de yönetmeni olan Nic Balthazar. Sinema diliyle toplumsal bir olguya, vakıaya hatta tam da yaşanan bir şeye dikkat çekmiş.

Hikâyenin kahramanı olan Ben (Greg Timmermans), okulunda ve derslerinde gayet başarılı, ancak otistik rahatsızlığı sebebiyle asosyal bir kişiliktir. Başkalarıyla iletişim kurabildiği tek ortam “World of Warcraft veya Knight Online” tarzı bir oyun olan “Archlord” ‘dur. Ailesiyle, öğretmenleriyle ilişkilerinde oldukça uysaldır. Gündelik hayatta bocalamamak için elinde video kamerası ile diğer insanların birbirlerine olan davranışlarını kopyalamakta ve taklit etmeye çalışmaktadır. Kopyalayamadığı veya daha önce karşılaşmadığı sorunların çözümlerini ise hayatının bir parçası olan “Archlord” isimli oyundaki senaryolar üzerinden çözebileceğini hayal etmektedir. Ben, kendine yarı gerçek, yarı sanal bir dünya kurmuştur. Ama arkadaşları onun içinde bulunduğu rahatsızlığı anlamaktan ve Ben’in hayatını kolaylaştırmaktan uzaktır. Bilakis onu alaya almakta ve itip kakmaktadırlar. Adeta Ben’in hayatındaki tek dostu oyundan arkadaşı olan ‘Scarlite’ (Laura Verlinden). Aynı zamanda Ben’in en büyük destekçisi ve şifacısıdır.

Bu tarz psikolojik sorunları olan insanların hikayesini anlatan, ‘Forrest Gump’, ‘I am Sam – Benim adım Sam’ ve Oscar ödüllü ‘A Beautiful Mind – Akıl Oyunları’ ile kıyaslandığında daha gerçekçi bir hikaye ile karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Forest Gump’ta zekâ yaşı düşük birinin verdiği mücadele anlatılmaktadır. I am Sam’de ise yine çok etkileyici bir hikâye ile karşı karşıyayız, ancak öncelikle vurgulanan zekâ seviyesi düşük bir baba ile kızı arasındaki aile bağları. A Beautiful Mind ise biraz daha fazla BenX ile benzerlikler taşıyor. Nobel ödüllü Matematik profesörü John Forbes Nash’in hayatını anlatan filmde şizofreni ile olan mücadelesi ve kendini yönlendiren hayali dostlarıyla yaşamayı öğrenmesi anlatılıyor. Ben X’de sonunda en büyük destekçisi ve aynı zamanda şifacısı olan ‘Scarlite’ ın gerçek mi? Yoksa hayal mi? Sorusunun cevabını izleyiciye bırakıyor.

Filmin başında çıkan bir cümleye göre gerçek hayatta yaşanan bir olaydan sinemaya uyarlanmış. Filmin yönetmeni, Belçika’nın Gent şehrinde, liseli bir gencin Gravensteen sarayından atlayarak intihar etmesini konu alan bir gazete haberinden yola çıkarak çocuğun ailesi ile görüşmüş ve kalıcı bir şeyler yapmak için önce romanını yazmış ve sonra da filmi çekmiş. Aynı zamanda yönetmenin kendi romanından uyarladığı ilk filmi. Geçtiğimiz yıl İstanbul Film Festivali’nde FIBRESCI ödülünü almış. Montreal Film Festivali’nde de ‘Grand Prix’ ödülünü kazanmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder